.:SİTEMİZE HOŞGELDİNİZ SİTE TASARIMI ERKANSEKER ALIMIDIR DÜZENLEME EMİRHAN TETİK'E AİTTİR.

sitebudurr

Kuranın Önemi

Bir kişinin Müslüman olması, Kur’an’ı hayatına müdahil kılmasını gerektirir. Kur’an’ın hayata müdahale etmesi ise, bir meseleyi akademik boyutu veya detaylarıyla bilmekten öte, en önemlisi hayata aktarmak için bilmek ve bildiklerimizle de amel etmek demektir. Kur’an, insanların bireysel ve toplumsal sorunlarının çözümlerini bildirir. Rabbimiz (c.c.), bu çözümleri bildirirken, teorinin pratiğe geçmesi, hayatın içinde yer alması için de Hz. Peygamber’i (a.s) eğiterek örnek bir şahsiyet modeli oluşturmuştur. 


“Biz seni alemler için yalnızca bir rahmet olarak gönderdik.” (Enbiya, 21/107), 


“Andolsun, sizin için, Allah'ı ve ahiret gününü umanlar ve Allah'ı çokça zikredenler için Allah'ın Resulünde güzel bir örneklik vardır.” (Ahzab, 33/21) 

Hz. Peygamber’in ashabından bazıları, İslam’dan önce şirkin insanıydı. Şirkin bataklığındaydılar. Allah’ın insanlara lutfettiği hidayet rehberi Kur’an, cahillerden alimler, hayasızlardan güzel ahlaklılar, zulüm edenden adaletli örnek şahsiyetler ortaya çıkardı. Kur’an’ın inşa ettiği örnek şahsiyetler “Saadet Asrı”nın ortaya çıkmasına ve yaşanmasına önayak olmuşlardır

Kur’an’ın kültürümüz içerisinde önemli bir yeri vardır. Kur’an bireysel ve toplumsal hayatımızda önemli bir yer tutar. Kültürümüzün önemli öğelerinden dil, sanat ve edebiyatımızda Kur’an’ın getirdiği değerlere çokça rastlanır. Dilimize Kur’an’dan pek çok kavram yerleşmiştir. Allah, Rab, Mevlâ, tövbe, melek, hak, ibadet dua gibi kavramlar bunlardan sadece bazılarıdır.

Toplumda Kur’an’da geçen güzel adların çocuklara isim olarak verildiğini görürüz. Yasin, Tâhâ, Nur, Yunus, Yusuf, Lokman, İbrahim, Meryem bunlara örnektir.Ahmet Yesevi, Yunus Emre, Mevlana, Hacı Bektaş Veli gibi edebiyatçılarımız eserlerinde Kur’an’da yer alan motiflere çokça yer vermişlerdir.

“Canım bende oldukça Kur’an’ın kuluyum,
Seçilmiş Muhammed’in yolunun toprağıyım,
Birisi sözlerimden bundan başka söz naklederse,
O nakledenden de bezmişim ben, bu sözlerden de bezmişim.”

dizelerinde Mevlana Kur’an’ı ne kadar önemsediğini göstermiştir.

Örf ve adetlerimizde de Kur’an’ın etkisini görürüz. Hastalara, yoksullara, yetimlere, yolda kalmışlara yardım etmek, büyüklere saygı, küçüklere sevgi, ana-babaya hürmet Kur’an’ın öğütlerindendir. Bizim kültürümüzde Kur’ an okumanın, Kur’an’la beraber olmanın ayrı bir yeri vardır. Çocuklarımızın doğumunda, ölen insanlarımız cenazelerinde, askere giden veya askerden gelen gençlerimiz merasimlerinde, evlenen çiftlerin nikahlarında hep Kur’an vardır.

Kültürümüzde, her evde Kur’an bulundurma geleneği vardır. Güzel işlemeli kılıflar içinde, kıble yönüne doğru, yüksekçe bir yere Kuranıkerim asılır. Kızlar çeyizleri için Kuranıkerim kılıfları ve yaldızlı bir Kuranıkerim saklarlar. Bu güzel bir gelenek olmakla birlikte, Kur’an’ın asıl amacının okunup anlaşılması ve uygulanması olduğu unutulmamalıdır.
 

Cami, ev, iş yeri gibi pek çok mekanda Kur’an’ın çeşitli ayetleri duvarları süslemektedir. 
Kur’an’ın çeşitli makamlarda okunması da kültürümüzde önemli bir yer tutar. Düğün, cenaze, mevlit ve sünnet gibi törenlerimizde güzel sesli kimseler tarafından Kur’an okunur.

İslam tarihinde Müslüman çocukları okuma yazmayı Kur’an okuyarak öğrenmişler, ilk eğitimlerini Kur’an’ı tilavet ederek almışlardır. Dini eğitim alanların en önemli amaçlarından biri de Kur’an’ı ezberlemek (hıfzetmek) olmuştur. Toplumda bunu başararak Kur’an’ı ezberleyenlere ayrı bir sevgi ve saygı duyulmuştur.



Müslümanların Kur’an’ı okurken sanki kendisine vahyolunuyormuş gibi düşünmesi gerekiyor. Muhatap olarak kendimizi görmeliyiz. Kur’an’a yanlış bir yaklaşım sonucunda şunları duyabiliyoruz; şu ayet İsrailoğulları, bu ayet Hıristiyanlarla ilgili, şunlar da Hz. Peygamber ve sahabesiyle ilgili diyerek aradan sıyrılıp çıkılabiliyor. Ayetlerin ilk muhatapları değişebilir ama mesajı herkesi kapsar. Kur’an’ın özelliğidir, doğrudan Hz. Peygamber’e hitap eden birçok ayet aynı zamanda müminlere de hitap eder, hem Kur’an’da birçok ayet, “Ey insanlar” ve “Ey iman edenler” diye başlar. Nüzul sebebi Ebu Cehil, Ebu Leheb olan bir ayet bile bugünkü haleflerinin durumunu açıklayıp, onlara, durumlarını değiştirmezlerse gidecekleri yerin cehennem olduğunu bildirirken; müminlere ise onlar gibi zalim, nankör olmayın mesajını verir.


Kur’an hidayet ve rahmet kaynağıdır, fakat onun hidayet ve rahmet oluşu herkes için değildir. Yalnızca onu okuyor olmak, evinde, işinde, hafızasında vs. bulundurmak hidayet ve rahmet garantisi olamaz. O ancak Allah’tan gereği gibi sakınanlar için bir hidayet ve müminler için şifadır. (Bkz. Bakara, 2/2; İsra, 17/82)



Günümüzde neden Müslümanların durumları farklı. Kur’an’ın çizdiği yol ile Müslüman olduklarını söyleyen toplumların durumları birbiriyle örtüşmüyor. Bu noktada öncelikle kendimizden başlayarak yanlışlıkları tespit etmemiz gerekiyor...
 
Bugün 40 ziyaretçi (46 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol